-
Mahmut ABİŞ

Mahmut ABİŞ

[email protected]

HINIS GENÇLİĞİ NEREYE GİDİYOR?

28 Mart 2013 - 15:45

 
         Akıl almaz bir şekilde ilerleyen teknoloji, dünyada hızlı değişimleri ve bu değişimin getirmiş olduğu dezenformasyonu da beraberinde getiriyor. Kültür, örf adet ve gelenekler bu değişim içerisinde bir bir yok olup gidiyor. Toplumun temel taşı olan aile kavramı bu değişime heba edilip, Anadolu insanını özenti duyduğu batı toplumunun yaşam tarzına mahkûm bırakıyor.
         Bu değişim; giyim kuşam, dünya görüşü, sevgi-saygı, komşuluk ilişkileri yardımlaşma bilinci, hatta ve hatta dinlediği müziklerde bile kendini belli ediyor. İlçemizde bu değişimi en yoğun yaşayan kesim ise genç kesim.
        Nasıl mı?
         Birkaç yıl öncesine kadar saç şeklinden dolayı bir genci eleştirebilen  bir toplumda bugün aynı eleştiriyi yapmaya kalksak alacağımız tek cevap “kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz “olacaktır. Yâda; erkeklerin kulağına taktıkları küpeyle dışarı çıkamaya utandığı bu toplum artık bu gibi şeyleri gayet normal görmeye başladı. Büyüklere karşı saygı gösterme erdemi yok olup gitti zamanla. İnsanların birada yaşama isteği, yardımlaşma ruhu, komşuluk ilişkileri modern yaşam tarzına yenildi..
        Nesil değiştikçe bu kavramlar anlamlarını yitirmeye başladı. Özellikle şimdiki genç nesil bu değişimi o kadar yoğun yaşıyor ki; ona ailesinden aktarılan ahlaki değerler, kültür ve ananeler çağdışı gelmeye başlamış. Yeni neslin kötü alışkanlıklara müptela olması anlaşılmaz boyutlara ulaşmış. Bazen okul önlerinden geçerken ağzından sigarası düşmeyen bırakın gençleri çocukları  görüyoruz. Alkol kullanım yaşı da baya bir düşmüş ilçemizde. Tüm bu olumsuzlukları görünce haliyle üzülüyor insan.
       Geçmiş gibi kaygıları olmayan, gelecek üzerine projeler üretmeyen, günü kurtarmanın peşinde koşan bir gençlik haliyle üretken olamıyor. Belli bir eğitimi almış kamuda çalışan aynı zamanda üretken olan genç nesil ise ilçeden hemen kopup başka illerde çalışmayı düşünüyor. Durum böyle olunca da Hınıs getirilmek istendiği  noktaya bir türlü getirilemiyor.
        Tabi ki dünya değişiyor. Dünyada her alanda sınırlar kalkıyor. Teknolojinin rüzgârı o kadar hızlı esiyor ki mesafeler gittikçe kısalıyor. İnsanlar oturdukları yerden farklı kültürleri ve yaşam tarzlarını tanıyıp onlardan etkilenebiliyorlar. Zihinlerine yerleşen bu farklılıklardan bazılarını kendilerine uygun yâda çağın gerekliliği olarak algılayanlar oluyor. Bu algı zamanla kendi değerlerinin önüne geçip farkında olmadan yeni bir yaşam tarzı sunuyor onlara.
         Her alanda özgürlük olmazsa olmazları olmuş.İnsan hak ve özgürlükleri, daha özgürlükçü bir yaşam toplum tarafından da benimsenen kavramlardır.Ancak bu kavramlar benimsendikçe geçmişine bağlı kalmak gibi bir kaygı taşıyanlar bu kavramların yaratmış olduğu dezenformasyondan rahatsız oluyorlar. Çünkü kaybolan değerler onların geçmişi, yaşam kaynakları ve yaşadıkları yerin özellikleriyle bağdaşan değerlerdir. Burada insanın kendine sorması gereken iki soru vardır. Gelişen ve değişen dünyaya her şeye rağmen ayak uydurmak mı? Bu değişimin içerisinde kültür ve örf adetlerini korumak mıdır? Yapılması gereken.
          Ben bu değişimin içerisinde inandığım değerleri korumak taraftarı olanlardanım.Yaz siz?....
 
 

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 3 Yorum
  • ibrahim kırdağ
    10 yıl önce
    sayın abiş duyarlılığınız için teşekkür fakat eleştiriniz için çekingenim. çünkü dindar bir nesil yetişiyor. yeni kuşak bizden farklılaşıyor. evet her kuşak ayrı bir yaşam stiline meyilli. fakat bu karakteristik değil çevresel bir yaşam şekli. eminim siz çocukken bazılada sizi aynı sözler ile eleştiriyordu. gerçektende bazılarının dediği gibi kaçıncı yy da yaşıyoruz. bilgi çağına geçtik. artık insaların kılık kıyafetlerinin ve küpeli yahut farklı sakal tipli olmalarının bir ehemmiyeti yok . avrupaya gittiyseniz kafatasçı zihniyetin olmadığını görürsünüz. gelişmelerinin sebebide zaten budur. gençlik sokakta kalmasın , içkici ve kumarcı ve keş olmasın varsın küpe taksın . varsın dilediği gibi sakal ve saç uzatsın. hem içiniz rahat olsun . hınıs gençliği ne yaptığını ve nasıl hareket etmesi gerektiğini gayet iyi biliyor. siz rahat olun.
  • sefa acemoğlu
    11 yıl önce
    Mahmut bey dile getirdiğiniz konu gerçekten önemli bir konu ve aynı zamanda da kanayan bir yaramız. Gençlik insan ömrünün en değerli evresidir. Bu evrede yapılan ibadetler bile Allah katında daha makbul kılınmıştır.Gençlik geleceğin sigortası, teminatı olarak kabul edilir gençliğini yitiren bir toplum geleceğini yitirmiş demektir.Bu durumda biz ebeveynlere önemli görevler düşmektedir.Maneviyatından uzaklaşan toplumlar hep kaybetmişlerdir. Daha güzel bir gelecek için bütün anne ve babalar lütfen biraz daha ilgi diyor başarılar diliyorum.
  • Suat Mehmethanoğlu
    11 yıl önce
    Globalleşmiş bir dünyada yaşıyoruz. Her geçen gün, insanlar değişiyor, imajlar değişiyor. Değişmeyen tek bir şey oda ölümdür. Bunun haricinde maalesef herşey yerini bir başka şeylere bırakmak zorunda kalıyor. Bizler, Sizler, Herkesler binlerce kez bu değişen insanlık imajını durdurmaya çalışsakda, durdurmaya çalışsakta maalesef hiç bir netice hiç bir sonu vermez... Bu yüzden su akar yolunu bulur. misali bırak suyu nereye akarsa aksın nereyi bulursa bulsun, demekten başka çözüm kalmıyor. Kısacası bu insanlara Allah akıl fikir versin.