-
Mahmut ABİŞ

Mahmut ABİŞ

[email protected]

YALNIZLIK, TEKNOLOJİ VE KORKU

13 Aralık 2011 - 13:22


            Birçoğumuzun içinde saklı korkuları vardır. Aslında saklı kaldığını sandığımız ancak sürekli yüzleştiğimiz doğrularımızdır bunlar. Hayatın akışı içerisinde yaşadığımız deneyimlerle tanışmak istemediğimiz,ancak tanışmak zorunda kaldığımız doğrulardır bunlar.



        Yalnızlık korkularımız içerisinde en başta gelendir.                                    Peki, nedir Yalnızlık?
        Ürpertiler içerinde gecenin soğuğunu paylaşmayı istemek midir?
        Zifiri karanlıkta aydınlığı umut etmek midir?
        Gönlünde saklı tuttuğu saf ve temiz duyguları temsil eden bir çift mavi göz mü? 
        Umutları paylaşabilmek arzusu mu?
        Kapalı kapının aralanması için dua etmek mi?
        Yaşadığı ortamın kültürüne yabancı olduğundan milyonların içerisinde hemşerisini aramak mı?
        Yaşadığı toplumun çürümüşlüğüne isyan edip,tek başına olduğu hissine kapılmak mı?
        Dışlanmışlık hissine kapılıp” halim ne olacak “diye kaygılanıp mücadele etmek mi?
        Fiziksel görünümünü beğenmemek, bunun sonucunda kendini cezalandırmak mı?
        Hangisi!!!
        Belki bunların hiçbiri belki de hepsidir.

 
       Aslında yaşadığımız yüzyılın getirmiş olduğu teknolojik boyut göz önüne alındığında, yalnızlık korkusundan arındığımızı düşünürüz.Kitle iletişim araçlarının içerisine hapsettiğimiz ruhumuzu yalnızlaştırdığımızın farkında değiliz. Günün kaç saatini bu araçların içerisine hapsettiğimizi düşünürsek ve bunu korkmadan, herhangi bir kaygıya mahal vermeden yaptığımızı düşünürsek, belki de yalnızlık kavramını korku olmaktan çıkardığımızı düşünebiliriz.
        Toplumdan dışlanmışlık hissinin, klavyenin ucunda tanımadığımız insanlarla kurduğumuz dostluklarla son bulabilidiğini düşünebiliriz. Yâda gecenin soğuğunu karşımızdaki insanlarla kurulan sıcak sohbetle ısıtabildiğimizi.
       Ancak her şeye rağmen bunlar sadece duygularımızın köreldiğinin bir göstergesidir. Korktuğumuz bir duygu olan yalnızlık elbisesini, aslında üzerimizden çıkarmış değiliz. Çıkarmamız da mümkün değildir. Bu kitle iletişim araçlarının olmadığı bir ortamda korkularımızla yüzleşmemiz bunun sonucudur.
        Unutulmamalıdır ki; yalnızlık kişiye has bir durum değildir. Kendini yalnız hisseden kişi bu durumu kendine özgü bir durummuş gibi değerlendirir. Oysaki bu hissi yaşayan birçok insan vardır.Sizi yalnız bıraktığını düşündüğünüz kişinin fikrini değiştirme şansınız yoktur.Haliyle kendi fikir ve duygularınızda esneklik göstermeniz gerekmektedir.Yalnız olduğunu düşünen kişi kendi duygu ve düşüncelerini sorgulayıp öyle davranırsa, karşısındaki kişilerinde davranışlarında değişkenlik olduğunu görecektir.

       Velhasıl;Yalnızlık kavramıyla boğuşup durmaktansa eş-dostlarımızla beraberken yaptıklarımızı yalnız kaldığımızda yapmaya çalışalım.İnanın işe yaracaktır.........     

     


 


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 3 Yorum
  • Suat Mehmethanoğlu
    12 yıl önce
    Yanlızlık ve Korku...Bu iki kelime belkide biribirilerine tezat olsada, algılamada hemen hemen aynı terazinin kefesine konabilinir. Koskoca bir toplum içerisinde yaşıyorsa insan ve bu koskoca toplumun içerisinde kendisini yalnız hissedebiliyorsa... Teknolojinin getirdiği bütün olasılıklar karşısında kendisini güvende hissedemiyorsa, korkuyu getiriyor. Önemli olanı ahde vefa göstererek bu gücü kendisinde bulabilmelidir insan. Ben güçlüyüm, ben yalnız değilim, fikre sabit kalmaksızın bu toplumun bana ihtiyaç duyduğu bir varlığım mantığıyla hareket etmek daha akıllıca olur kanaatindeyim. Her sorunun bir cevabı olduğu gibi, Yalnızlığında... Korkununda mutlaka bir çözümü vardır. Bana göre Cesaret ve girişken olunmalıdır. Saygılarımla...
  • dürüs
    12 yıl önce
    sevgılı kardeşım mahmut bey yazıların çok güzel dediklerın de haklısın biz insanların doyumsuzlugu var. insan oglu bir inen delıyınden dünyayı geçırıyo her şeyi arzuluyor. yanızlık gerçekten çok güzel bana neden dersen sahte kişılıklerle bir arada olmaktansa yanızlık dostumdur. kula kul olanları çok gördüm asla kula kul olmadım. güçlüysen haklısın çok derım kalsın. yazın gerçekten güzel teşkürler.
  • emin yenigül
    12 yıl önce
    sayın mahmut abiş bey yazmış olduğunuz makalenizin toplumu ne kadar ilgilendirdiğini belirtir bu tür yazılarınızın devamını diliyorum.modern yaşamda sahip olduğumuz şeylerden tutun,yaptığımız işe kadar pek çok değişik gelen şey yalnızlık kavramını belirler.işin ilginç yanı çok yalnız olduğumuzdan şikayet ederken,bir yandan da bir türlü çevremizdeki insanlardan kurtulup tek başımıza kalmaktan korkar ve yakınabiliriz.bu gün insan ilişkilerinin,gelişen bilim ve teknoloji ışığında değişiyor olduğunu söyleyebiliriz.bu geçmişte ve gelecekte böyle olacak.yalnızlık ve korku geçmişte de vardı, gelecekte de olacak.belki manaları, anlamları değişecek o kadar. insanlar yalnız olmaktan yine hoşlanmayacaklar ve yalnızlıklarıyla başa çıkabilmek için yeni yollar deneyecekler.deneyecekleri yol ise mevcut olan teknolojiyi tam manasıyla kullanmak ve uygulamak. tabiki teknoloji de var olduğu sürece insanların birey olarak yaşamayı benimseyecekleri ise ortadır.artık öğle olmuş ki gündüz veya akşamları tv.bilgisayar.vb. teknolojik ürünlerden yararlanacağız diye komşularımızı akrabalarımızı tanıyamaz hale gelmişiz. sayın mahmut bey makalenizin son paragrafında belirttiğiniz gibi yalnızlık kavramıyla boğuşup durmaktansa eş-dostlarımızla beraberken yaptıklarımızı yalnız kaldığımızda yapmaya çalışalım.inanın işe yaracaktır sözünüze katılıyor.sevgi saygılarımla