Erdemli olmak; doğru ve gerekli olanı yapmak iradesidir

İlhami IŞIK arasinsesi@gmail.com
ABONE OL

Aristo, bizim türümüzdeki yaratıklar için (insanoğlu) tabiri caizse, en iyi yaşam imkanı sağlayan belirli bir yaşam tarzının olduğuna inanıyordu. Bu, erdemlilerin rehberliğinde yaşanılan bir hayat tarzıydı. Aristo’dan bu yana insanoğlunun pratik hayat tarzının ekseni, bir gelenek olarak bunu, merhamet ve sevginin hüküm sürdüğü hayat biçimi olması gerektiğine inandırmaya çalıştı. Bunun anlamı, kabaca söylemek gerekirse, her birimizin bir diğeri için kendimizi gerçekleştirme vesilesi olmasıdır. Ben ancak senin kendini tamamlamanın aracı olarak, kendimi tamamlayabilirim, sende benimkini. Başka bir deyişle ben senin ihtiyaçların için kendimi yeniden inşa ederim; sen benim ihtiyaçlarım için kendini inşa edersin. Ama bunun böyle olmadığını, süreçlerin ve kendimizi inşa ederek gerçekleştirmemizin, hiç de söylemde belirtilen nedenselliğe dayanmadığını biliyoruz.

Çünkü, herkes, sevginin ya da kendini tamamlamanın ne olduğunda ya da hangi erdemlerin önemli olduğunda ya da iyi yaşamanın bir modeli konusunda hemfikir değildir. Durum, giderek öyle karmaşık bir hal aldı ki, çok parçalı, özelleşmiş ve çok çeşitli olan modern varoluş biçimi, soruna basit bir çözüm bulmamızı neredeyse imkansız hale getirmiştir. Çünkü ahlak, etik ve erdem dahil, hepimizce aynı anlama gelmesi gereken bu değerler, maalesef içleri boşaltılarak, kimilerinin çıkarları için acımasızca araçsallaştırıldı. Erdem dahil her değer yargısı amaç olmaktan çıkarılıp, basitçe vasıta haline getirildi.

İçinizi bir parça rahatlatmak için belki şöyle söylemem daha tutarlı bir görüş olabilir; Bütün modern ahlak düşünceleri araçsal değildir. Aslına bakılırsa modern ahlak düşüncesinin en etkili okullarından biri, Filozof Immanuel Kant’tan türeyen ahlak okulu tam tersi inançtadır. Kantçılara göre, önemli olan amaçlar değil, sonuçlarından ve mutluluğumuza yapabileceği katkıdan bağımsız olarak belirli bir doğrultuda hareket etmemizi sağlayan iradenin berrak arılığıdır. Ahlak bir ödevler meselesidir; zevk, tatmin, fayda ya da toplumsal adalet değil. Bu sert, dünyevi olmayan ahlak anlayışını, amaç odaklı düşünceye karşı, aşırı tepki olarak değerlendirebilirsiniz.

Ama ben öyle düşünmüyorum, tıpkı Kant gibi düşünüyorum. Ahlaki davranmanın kendinde bir amaç olması gerektiği konusunda ben de çok ısrarlıyım. Ahlaklı olmak için ayrıca başka amaçlara ihtiyaç yoktur. Bizzat ahlak, ahlaki olmak için yeterli bir amaçtır.

Şimdi daha kolayca erdem meselesine yakından bakabiliriz. Hemen en başında söyleyeyim, kendimiz için yaptığımız hiçbir iş ve ilişki erdem ya da erdemli sınıfına girmez, çünkü kendi kendisinin ödülü değildir. Çok iyi bir yüzücü olmanız sizi otomotikman erdemli yapmaz. Ya da çok iyi şarkı söylemeniz, resim yapmanız veya muhteşem roman film ve şiirlerin altına imza atmanız, erdem payesi almanıza yetmez. Erdem de tıpkı, vicdan, merhamet, nezaket gibi başkaları için yaptıklarınızın başkalarınca değerlendirilmesidir.

Tam da burada şöyle bir itirazda bulunabilirsiniz; biz zaten her şeyi başkaları için yapıyoruz, o halde kendi kendimize biz erdemliyiz demenin ne zararı olabilir? Madem yaptığınız her şey başkalarının yararı ve çıkarı içindir, bırakın o zaman bu konudaki hükmü yine o başkaları versin. Yanlış mıyım!

Burada ileri sürülen düşünce elbette başkalarının yararını da gözetmektir. Ama ince bir ayırımla; başka bir amaca müracaat etmeden, yaptığımız her neyse sadece yaptığımız şeyin amacına sıkı sıkı sarılmak kaydıyla. Erdemli insan, yardım etmeyi sırf yardım etmek için yapar. Başkaca bir amaç gütmez. Erdemli insan, sırf ahlaklı olduğu için gayri ahlaki olan şeylerle kendi arasına mesafe koyar. Bu mesafe için ayrıca bir nedene ihtiyaç duymaz. Bir şey doğrudur, doğru olduğu kadar da gereklidir. İşte sırf doğru ve gerekli olan için harekete geçen kişi erdemli kişidir. Erdem bu kadar saf, bu kadar basit bir insani niteliktir. Erdemli olmak için büyük amaçlara ihtiyaç yoktur. Doğru ve gerekli olanın hizmetinde olmak erdem için yeterli koşuldur. Her şeyin özgür irade ile yapılması koşuluyla, doğruluk ve gerekli olan erdemin içerikleridir.