Kar(A) Beyaz Feodaller.

Mahmut ABİŞ mahmutabis@hotmail.com
ABONE OL

          
        İnsan; bilinen anlamıyla canlıların içerisinde en iyi donanıma sahip olan canlıdır. Yaradan insanı son derece gelişmiş bir beyin, düşünme ve konuşma yeteneğiyle bezemiştir. Onu diğer canlılardan ayırt eden en belirgin özellikleri de budur.
        Bu özelliklerin en önem arz edeni de düşünmektir. Düşünmek bir anlamda yorumlamak, doğruyla yanlışı birbirinden ayırt etmek, bunun sonucunda toplumda mutlu olmaktır. Bu düşüncenin olması gereken tanımıdır. Düşünceyi farklı yönlerde kullanmakta mümkündür. Kendi çıkarları doğrultusunda düşüncesini uyarlamak bunlardan birisidir.
        İlçemizin o meşhur feodalleri, herkesin diline doladığı o büyük aileler sürekli eleştiriliyor. Kesinlikle eleştirenlerin haklılık payları vardır. Bunu bende kabul ediyorum. Ancak eleştiri dediğimiz terim sadece olumsuz yanları ortaya koymak değildir. Bu aile mensuplarının varsa iyi yönleri bunları da ortaya koymak gerekir. Bu aile mensuplarından biri olmam hasebiyle şunu söylemeden edemiyorum;Öyle bir toplumda yaşıyoruz ki, konuşsak “kar(A) feodal” konuşmazsak “beyaz feodal “olarak tanımlanıyoruz. İnsanlar bizim için işine geldiği zaman feodalizmin kıskacından kurtarmış kendini derler, bir zaman sonra aynı kişiler bir bakıyorsunuz bizi “nede olsa feodal aile mensubu” deyip yargılayabiliyorlar. Bunların ikisini de belli aralıklarla yapan işte bu düşünen insanlar.
        Ancak bu düşünen insanlar şunu unutuyorlar:Bu aileler Hınıs'ta bir dengedir.Bu denge dağılırsa bunların yerini almak için ortamıın oluşmasını  beklemekte olan  yeni feodaller çıkacaktır.Bu Hınıs'a gerçekten çok zarar verecektir.Hınıs'lılar yakın zamanda bunların örneğini hep beraber görmüştür.Gerçi bunları görenler Hınıstaki büyük ailelerin hakkını da zaman zaman vermiştir.:))
        Hakkını vermeyen ,bu dengeyi bozmak isteyen ve bu topluma yön vermek çabasında görünen "düşünen kurnazlar " var. Onlara şunu söylemek isterim ki;Kendi aklınızca sindirmeye çalıştığınız feodal diye tabir ettiğiniz kişilerin bu ilçenin temel taşları olduklarını unutumayınız. Bu ilçeye has kültürü, örf-adetleri ve tarihini şuan yaşatan işte bu feodal diye nitelendirdiğiniz kişilerdir. Peki, o zaman siz bunları köreltmekle bu ilçenin kültürünün, örf-adetlerinin yok olması için çaba sarf etmiş olmuyor musunuz? Bu el değişimini istemenizdeki gerçek nedir? Bunu açıklar mısınız?
        İlçeyi terk edenlere bakın bakalım kaç tanesi bu ailelerden. Bu aileler memleketlerini sahiplenmiş tüm yatırımlarını bu memlekete yapmışlar. Bunu neden göz ardı ediyorsunuz?
        Yanlış yapan yok mu? Çok fazla. Ancak şunu unutmayın toplumda üç yanlış bir doğruyu götürmüyor. Götürmemeli!
        Bu ailelerden hata yapanları eleştirelim. Onların kendilerini sorgulamalarını sağlayalım. Ancak tek kalemde silip atmayalım. Bu aileler silinip atılırsa Hınıs’ın gerçek sahipleri kalmayacaktır. İddia ediyorum bu aileler sindirilirse toplumun kültürü örf ve adetleri deforme olacaktır.
        Beni tanıyanlar iyi bilir. Bu aileleri en çok eleştiren benimdir. Vicdanım her zaman ailemin önünde olmuştur. Elimden geldiğince yeni jenerasyona kendini düzeltmesi gerektiğini, toplumun istediği insan profili ile yetişmeleri gerektiğini söylemişimdir.İyi ahlaklı bir toplumun oluşması için ailemden çoğu kişiye öncülük etmişimdir.Ancak örfüne, adetlerine ve kültürüne bağlı kalan bir aile mensubu oldukları  için de aileleriyle gurur duymaları gerektiğini de söylemişimdir..
        Bu ailelerden toplumda kanaat önderi olmuş, büyükler çıkmıştır. Bu ailelerden fakirin elinden tutan, koruyup gözetenler çıkmıştır. Şimdi bunların tam da tersini yapanlar çıkmış diye de bunları tek kalemde silmemiz ne kadar doğru olur.
        Sonuç olarak Hınıs’ın özüyle oynamak isteyenlere şunu söylemek istiyorum.”Hınıs'lı ilçede   yaşayan ve yaşamayan tüm Hınıs'lılarla  mutlu huzurlu bir gelecek istiyor. Hınıs'lı kimseyi ötekileştirerek halkın birbirinden kopmasını ve dağılmasını istemiyor.Hınıs'lı ilçesini sahipleniyor.Ne olur bu insanların bu şevkini kıracak adımlar atmayınız.
        Ben yaşadığım yerin geleneklerinin kültürünün, en önemlisi özünün korunması için her zaman çaba sarf ettim. Bundan sonrada bunu yapacağım. Benim Hınıs gibi bir kaygım hep olmuştur. Burayı seviyorum. Burada doğduğum için burada yaşadığım için şükür ediyorum.
        Ben ilçemi her haliyle seviyorum. Taşıyla ,toprağıyla. Karakulalısıyla Ağalarıyla, Amerleriyle sade vatandaşlarıyla, dışarıdan ilçemize şeref veren misafirleriyle, köylüsüyle, kentlisiyle. Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle,  Lazıyla, Çerkeziyle kısacası her  yönüyle seviyorum. Ve ben Hınıs’ı karşılıksız seviyorum.. Siz bana “Kar(A) Feodal “de deseniz “Beyaz Feodal” de deseniz bu, bu gerçeği değiştirmeyecektir. Hınıs’a hizmet etmekten hep gurur duydum. Nasip olursa bundan sonrada da hizmet etmekten hep gurur duyacağım.