-
Mahmut ABİŞ

Mahmut ABİŞ

[email protected]

Haydi Kıralım Nefret Duygularımızı

13 Şubat 2009 - 00:00

     
       Bugün 14 Şubat sevgililer günü..
       Tüm dünyada kutlanan, bir diğer adı Aziz Valentine günü olarak tarihin sayfalarında yerini alan 14 Şubat sevgililer günü münasebetiyle bu yazıma konu olarak sevgiyi seçtim.
      
       Her insan sevgi dolu doğar. Öyle ki anne karnında anneden ona geçen kutsal bir sevgi bağı vardır. Kişi toplumda yaşadıklarının vermiş olduğu toplumsal etkilerden içindeki sevginin miktarını belirler. Sevgisiz insan yoktur. Sevgi ile eğitilmemiş insan vardır. Kişi aileden görmüş olduğu sevgiyi çevresindekilere yansıtır. Ailesinden ve çevresinden sevgi görmemiş ise bu yerini nefrete bırakır. Nefret kişinin bilinçaltında yatan geçmişte yaşadığı olumsuzlukların vermiş olduğu duygu birikimidir. Sevgi ile nefreti farklı kılan ise, sevgide sebep olmaz ancak nefrette mutlaka bir sebep vardır. Nefret ile sevginin birleştiği tek nokta ise birinin bittiği yerde ötekinin başlamasıdır.
      
     Sevgi;bir papatyanın zarifliğini hissetmek, bir çocuğun masumiyetini sevmektir. Sevgi;bir sevgilinin gözlerinde hayal kurmak o gözlerde kaybolmaktır. Bir yaz akşamında gökyüzündeki en parlak yıldızı aramak o yıldızla sevgiliyi özdeşleştirmektir. İnsan sevmektir. Sonsuz olmayan bu dünyada güzelliklerin farkına varıp o güzellikleri yaşatmaktır. Nisan yağmuru altında ıslanan kedi yavrusunun çaresizliğine çare olmaktır. Kanadı kırık bir kuşun yarasına merhem olmaktır.Yağmur yüklü bulutların, bereket olduğunu düşünüp, bulutu sevmektir. Her yaptığımız yanlışta kendimizle yüzleşmektir. Sevgi paylaşmaktır. Sevgi bilgi gibidir. Vermekle paylaşmakla asla tükenmez. Bir nevi insanın aynasıdır. Karşındakine hissettirdiğinden fazlası kendine geri yansıyan bir duygudur. Sevgi üretmek için insanların çok çaba harcamasına gerek yoktur. Tüketilen her sevginin yerini üretilen yeni sevgiler alır. Sevgi sürekli kendini geliştiren bir duygudur. Düşünsenize her gün sevdiğinize sevginizi belirtirken yeni yollar ararsınız. Bu değişkenlik gösteren yolların sonu aşkla bütünleşir. Zaten sevgi aşkla bütünleşmek değimlidir? Gem vurulmayan engellenmeyen tek duygu sevgidir. Amerikalı (İtalyan asıllı) Leo Buscaglia sevgiyi tarif ederken "Sevgi sadece 'an'ı yaşar. Ne geriye dönüp eskinin iyi günlerinden bahsederek günümüzde geçmişin güvencesini bulur, ne de yarın için yaşar" Demiştir. Gerçekten sevgi anlık olan anı yaşayan, doğal bir duygudur.Duyguların sınırsız ve koşulsuz açıkça ve utanmadan ifade edilme şeklidir.O halde kendimize şunu sormamız gerekmiyor mu?Sevgi üretip sevgi tüketmek varken nefret kavramına köle olmak neden?
           Gönlünüzden sevgilerin eksilmediği, hayatınızın her anının sevgi dolu olması temennisi ile.
 
          14 Şubat sevgililer gününüz kutlu olsun…

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum