ONURLU YAŞAM

      İnsanoğlu yaşamının her anında gerçekleşmeyen hayallerinin gerçekleşmesi için çabalar.Bu idealleri içerisinde en büyük hayali ve ideali daha uzun yaşamak olsa gerek.
      İlkeli, onurlu, namuslu bir kısa yaşam yada omurgasız,dalkavukluk yaparak,birilerine bağımlı sağlıklı uzun bir yaşam.Hangisini tercih edersiniz diye sorsalar.sanırım bir çoğumuz ilk tercihimizi  kısa yaşamdan yana kullanırız.Ama gerçekte hepimiz uzun yaşamayı isteriz.
      Mankurtlaştırılmış,toplumda karşılığı olmayan kişilerin çoğunlukta olduğu ,yalaka,fitne fesadın had safhaya ulaştığı ,ucuz kurtarıcıların cirit attığı bir memlekette  uzun yaşamak ne kadar tatmin edici ise...Ahde vefanın olmadığı,köhneleşmiş fikirlerini karşısındakine zorla kabullendirmek isteyen,zorba, diktatör kılıklıların buyruğunda yaşamak zorunda kalmanın acısını yüreğimizin en derinliklerinde hissederek yaşamak zorunda kalmak ne kadar kolay ise…Üç kuruş etmez idealleri uğruna gözünde her gün seni küçülten,büyük dünyanın küçük makam severlerinin buyruğunda yaşamak zorunda kalmak ne kadar acı ise….Adaletin,hak ve hukukun anlamlarını kendilerine göre yorumlayan ve bunu karşısındakine kabullendirmek isteyen,hayatın her alanında bukalemunlaşan,kendi çıkarları için karşısındakini kolayca harcayabilen kişilerin olduğu bir toplumda yaşamak ne kadar kolay ise… Buyurun uzun yaşayalım.
       Tabiî ki uzun yaşayalım; taptaze umutlarımızı tüketen, gerçekleşmeyen hayallerimizi yıpratanlara inat yaşayalım.
       Tabiî ki uzun yaşayalım ancak, yaradılışımızın gayesine uygun, onurlu, ilkeli, adil, namuslu, dürüst, iyi ahlaklı olmayı yaşam felsefemiz olarak kabul edip öylece uzun yaşayalım.